Film 1970’li yılların İstanbul’unda romanların yaşadığı Kolera sokağını fon olarak kullanır. O sıralar mahallede yaşayan kabadayılar arasında güç mücadelesi yaşanmaktadır. Genç Salih, semtin en eskilerinden olan berberin oğludur. Geçimini araba tamirciliği yaparak kazanmaktadır ama asıl isteği sokaklarda olmaktır. Sokağın sevilen kabadayısı Arap Sado öldürülünce, çeteler arasında onun yerini alma mücadelesi başlar. Reis mahalleye yeni gelen bir kabadayıdır ve esnafı haraca bağlayıp, kendi egemenliğini kurma isteği peşindedir. Kolera sokağına musallat olan sadece Reis değildir. Aynı zamanda bir katil de cinayetler işlemeye başlar. Salih mahalleyi sarsan bu iki durum karşısında yeni bir kabadayı olarak kendini ispatlar. Aynı zamanda babasının yeni kiracısı Tina’ya âşık olur. Ama Reis de ondan hoşlanmaktadır. Bu durum iki kabadayı adayını karşı karşıya getirir. Film bir roman hikayesini sanki 1950’lerin Amerikan “sokak” trajedileri gibi popülist bir üslup ile işler. Ama anlattığı yerin bir roman mahallesi olması, oradaki insanların hayatlarına geniş yer vermesi, filme marjinal bir Türk hikayesi boyutu katar.