Muhsin Ertuğrul’un sinemamızı “renklendiren” Halıcı Kız filmi, Isparta’da bir dokuma tezgâhında çalışan Gül’ün, annesinin vefatından sonra İstanbul’a gitmeye karar verişini anlatır. Fakat aradığı saadeti orada bulamayan Gül, Bursa’ya gider. Burada da mutlu olmayınca, en son kendisine bir aile kurmak amacıyla şehir hayatından uzakta dağlık bir bölgeye yerleşir. Halıcı Kız’ın en önemli özelliği ilk renkli uzun metrajlı Türk yapımı olmasıdır. Film, bu önemli yeniliği mekân olarak kullandığı illerin sinematik şehir özelliklerini ön plana çıkarmak için kullanır.