Filmde Halil, Büyükada’da çalışan bir boyacıdır. İş için gittiği bir köşkte gördüğü bir kadının portresine âşık olur. Zamanının büyük çoğunluğu köşkteki resmi tutkuyla incelemekle geçer. Portredeki kişi köşkün sahibinin kızı Meral’dir. Evde boya işi sürerken arkadaşlarıyla birlikte adaya gelir. Tanıştıktan sonra Meral de Halil’in hislerine karşılık duyar. Fakat Halil, Meral’e kendisine değil, onun portredeki suretine âşık olduğunu açıklar. Film kendisinden iki yıl önce gösterimi girmiş ve İstanbul’da geçen L’Immortelle filmine hem içerik hem de görsel olarak benzemektedir. O film Fransa’da başgösteren Yeni Roman akımının sinemada bir temsilcisi olarak kabul edilir. Erksan’ın da edebiyata olan ilgisi göz önüne alındığında, bu edebi kaynaklı yeni akımdan bir etkilenme söz konusu olmuş olabilir.