Senaryosu Yılmaz Erdoğan’a ait hikâye, 1970’lerde Hakkari’ye televizyonun ilk gelişini ve bu olayın orada yaşayanların hayatlarına nasıl yansıdığını anlatır. Kasaba halkı bu yeni aletin ne olduğunu anlamadan meraklı bir bekleyişe girerler. Televizyon geldiğinde görevliler onu kurmadan ayrılırlar. Bu da insanların merakını artırır. Televizyonu çalıştırma yolunu bulma görevi, teknolojiyle ilgisi olan ama kendisine köyün delisi gibi davranılan Emin’e verilir. Film bu durumdan yola çıkarak absürd komedi ile durum espirileri üzerinden hikâyeyi işler. BKM yapımları ile özdeşleşmiş oyuncular dışında Cem Yılmaz gibi star bir ismin de kadroda bulunması filmin geniş kitlelere ulaşmasının bir sebebidir.