100 Yılın 100 Eseri

Ağır Roman

1990

– kolyeni bende unutmuşsun, akşam gel al.
+ yangında düşürdüm sanıyordum.
– yangın sayılır.
Gavur çocuğu gibi gece yarısı kitap okuyacağınıza besmele çekin de yatın imansızın çocukları!
Sevgi denen Allahsız hastalık insana neler yaptırıyordu.
Şu hayattan zevk almadan bir günümün geçtiğini anlarsam o akşam kendimi düşünerek öldürürüm..
Şimdilik, ölümüne kadar hayattasın..
Gelecekteki hayatı, geçmişteki hayatının kötü bir taklidiydi..
Hayat beni kafasına göre oynatıyor.
Kazanmam lazım bu yarışı…
Hayatından vazgeçip kendisini tümüyle kitaplara vermişti.

Metin Kaçan

1961-2013

1961’de Kayseri’nin İncesu ilçesinde dünyaya gelen Metin Kaçan’ın ailesi, o, altı aylıkken İstanbul’un Kasımpaşa semtine taşınır. Babası Ali Bey, berberlik yaparak ailesinin geçimini sağlayan esnaf, annesi Solmaz Hanım ise bir ev hanımıdır. Sanatçının bir kardeşi karikatürist Hasan Kaçan, diğer kardeşi ise aktör Fatih Ka – çan’dır. Yazar, ilkokulu bitirdikten sonra Kasım – paşa Lisesi’ne başlar. Ancak Metin Kaçan okulda yaşadığı sıkıntılardan dolayı Kasımpaşa Lisesi’ni ikinci sınıfta terk etmek zorunda kalır. Metin Kaçan, 16 yaşındayken “Beyaz Eldiven” adında sekiz kişilik bir çete kurar. İlk kitabı “Ağır Roman” hem büyük bir ilgi hem de tepki ile karşılaşır. 1996 yılında, Mustafa Altıoklar yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan Ağır Roman; Okan Bayülgen, Müjde Ar, Mustafa Uğurlu ve Savaş Dinçel gibi başarılı oyuncuları kadrosunda barındırır ve de Altın Portakal Film Festivali’nde, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dallarında ödüle layık görülür. Ağır Roman, 2003 yılında Fransızcaya çevrilerek bu ülkede de yayımlanır. “Ağır Roman”ı “Fındık Sekiz” ve “Harman Kaplan” ile “Adalara Vapur” isimli kitapları takip eder. Metin Kaçan, 6 Ocak 2013’te bindiği taksiyle evine doğru giderken, “fotoğraf çekeceğim” diye – rek taksiyi durdurur ve Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak intihar eder. Cesedi, ölümünden 16 gün sonra Beylikdüzü sahilinde bulunan yazarın cenazesi Edirnekapı’daki Necati Bey aile kabris – tanına defnedilir. Doç. Dr. Veysel Şahin, “Ailesinin Anadolu’dan göç etmiş olması ve İstanbul’da ekonomik açıdan alt kültürlerin en arı biçimde temsil edildiği Kasımpaşa ve Dolapdere gibi mekânlar – da büyümesi, Metin Kaçan’ın sosyolojik olarak yetiştiği evrenin kimliğine dönüştüğünü göste – rir. Kaçan’ın, toplum tarafından dışlanan yoksul bir çevrede doğup büyümesi, kabadayılığın ön planda olduğu bir arkadaş çevresinde yetişmesi, onun eserlerinde anlatı kişilerinin kimlikleri ve yaşam biçimi olarak kendini gösterir. Kaçan, ‘Ağır Roman’ adlı eserinde romanın başkişisi Gıli Gıli Salih’in kimliğinde yaşama tutunabil – me çabası ve kimlik bunalımı yaşayan modern toplumun bireylerinin yaşamlarına odaklanır. Romanda içinde doğup büyüdüğü toplulukta en iyi olmak isteyen anlatı kişisi Salih’in kendini kanıtlamak için verdiği mücadele, yaşadığı bireysel ve toplumsal çelişkiler, kendi benliğin – den verdiği ödünler ve uğradığı düş kırıklıkları simgesel bir dil ile anlatılır,” der. Prof. Dr. Yıldız Ecevit ise, “Metin Kaçan; ülke – mizde her türlü karşıtlığın en yoğun biçimde yaşandığı İstanbul kentine özgü zenginlikte bir toplumsal mozaiği yansıtıyor; edebiyatımızda Hüseyin Rahmi’den başlayarak, Orhan Kemal, Kemal Ateş ve Latife Tekin’le sürdürülen kenar mahalle/gecekondu olgusuna yeni bir boyut ekliyor,” tespitinde bulunur.