100 Yılın 100 Eseri

Bütün Yort Savrul’lar

1999

ORTA İKİDEN AYRILAN ÇOCUKLAR İÇİN ŞİİRLER

Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar.

Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızıgörünce ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır.

Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan dahi “dikeni seven gülüne katlanır bir kadın”dan.

Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır.

Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci’de mi inerler?

Süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmekiçin.

Ece Ayhan

1931-2002

Tam adı Ece Ayhan Çağlar olan şair, babası Behzat Çağlar’ın mal müdürlüğü göreviyle bulunduğu Datça’da 1931 yılında, ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir. 1932’de Küre’ye mal müdürü olarak atanan Behzat Bey, 1933’e kadar sürdürdüğü bu görevinden istifa edip Çanakkale’ye yerleşir ve bir avukatın yanında arzuhâlcilik yaparak ailesini geçindirmeye çalışır. Ece Ayhan, ilkokula 1938’de Eceabat’ta başlar, ikinci sınıfı Çanakkale’nin İstiklâl İlkokulu’nda okur. Ailesinin 1940 Kasım’ında Çanakkale’den ayrılarak İstanbul’a yerleşmesi üzerine, üçüncü sınıfa Fatih Atikali’de bulunun Hırka-i Şerif İlkokulu’nda devam eder ve ilköğrenimini bu okulda tamamlar. Ortaokulu, Vefa Lisesi’nin karşısında bulunan Zeyrek Ortaokulu’nda, lise öğrenimini de Taksim Lisesi’nde tamamlar. Yükseköğrenimine 1953’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başlar ve 1959’da mezun olur. Aynı yıl, İstanbul maiyet memurluğunda başladığı stajını ve kaymakamlık kursunu tamamlar. 1962’de Deniz Hafize Hanım ile evlenir ve kaymakam olarak atandığı Gürün’de göreve başlar. 1963’te Alaca’da (Çorum) kaymakamlık ve belediye başkanlığı görevlerine atanır; aynı yıl tek çocuğu olan Ege dünyaya gelir. 1964’te Tuzla Piyade Okulu’nda yedek subay öğrenci olarak başladığı askerlik hizmetini tamamlar ve 1965’te Çardak (Denizli) kaymakamlığına atanır. Ece Ayhan, 1966’da devlet memurluğu görevinden ayrılır ve İstanbul’a yerleşir. Kısa aralıklarla birçok işe giren sanatçının İstanbul’da yaptığı başlıca işler arasında; Meydan Larousse ansiklopedisinde yazarlık, Sinematek’te ve Yeni Sinema Dergisi’nde müdürlük, Genç Sinema Grubu’nda yöneticilik, Ağaoğlu Yayınevi’nde çok kısa bir süre redaktörlük bulunur. Ece Ayhan 1974’ten vefatına kadar, beynindeki tümörün yol açtığı birtakım hastalıkların sıkıntılarıyla yaşar. Sağ kulağının ileri derecede işitme engeline ve sağ gözünde de hasara sebebiyet veren tümör, dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in ameliyatlarıyla ölümcül olmaktan çıkarılır. Ancak, tümörün diğer organlarda meydana getirdiği hasarlar, sanatçıya yaşamı boyunca sıkıntı verir. Temmuz 2002’de İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Huzurevi’ne yerleşen Ece Ayhan, 12 Temmuz 2002’de rahatsızlandığı için kaldırıldığı Eşrefpaşa Hastanesi’nde hayatını kaybeder ve 16 Temmuz 2002’de, Çanakkale’nin Eceabat ilçesi Yalova köyünde toprağa verilir. “Türk Dili” dergisinin 1954 yılı Şubat sayısında ilk şiiri yayımlanır. 1956 itibarıyla “Pazar Postası”nda şiirleri devamlı olarak çıkmaya başlar. “A”, “Seçilmiş Hikâyeler”, “Varlık”, “Yeditepe”, “Yeni Dergi”, “Yenilik”, “Kitap-lık”, “Öküz” gibi dergilerde de eserleri okuyucu ile buluşur. Şiir ve düzyazı alanında eserler veren şairin yayımladığı ilk şiir kitabı ise 1959’da yayımlanan “Kınar Hanım’ın Denizleri” olur. Onu, “Bakışsız Bir Kedi Kara” (1965) ve “Ortodoksluklar” (1968) takip eder. O tarihe kadar ki kitaplarını bir araya getirdiği “Devlet ve Tabiat” (1973), “Zambaklı Padişah” (1981), “Defterler” (günlük, 1981), Kolsuz bir Hattat (düzyazılar, 1987) ve “Çanakkaleli Melâhat’a İki El Mektup ya da Özel bir Fuhuş Tarihi” (1991) adlı eserleridir. “Bütün Yort Savul’lar!” şairin tüm şiirlerinin toplandığı eseridir. Enis Batur, “Ece Ayhan şiiri, ‘tarihsel’ bir şiirdir. ‘Kınar Hanım’ın Denizleri’nde geniş ve bulanık, ‘Bakışsız bir Kedi Kara’da ve ‘Ortodoksluklar’da dar ve kesin, ‘Devlet ve Tabiat’ta ise geniş ve keskin bir açıyla tarihsel tabakalara göndermeler yapar,” der.