100 Yılın 100 Eseri

Erbain

1987

CELLADIMA GÜLÜMSERKEN ÇEKTİRDİĞİM
RESMİN ARKASINDAKİ SATIRLAR
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin
insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat
her şeyi gördüm içim rahat
gök yarıldı, çamura can verildi
linç edilmem için artık bütün deliller elde
kazandım nefretini fahişelerin
lanet ediyor bana bakireler de.
Sözlerim var köprüleri geçirmez
kimseyi ateşten korumaz kelimelerim
kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına
uçtum ama uçuşum
radarlarla izlendi
gayret ettim ve sövdüm
bu da geçti polis kayıtlarına.

İsmet Özel

1944

1944’te Kayseri’de doğar İsmet Özel. Polis olan Kuşadası doğumlu babası Ahmet Bey, Süleyman Çavuş adlı Bağdatlı bir askerin oğludur. Baba Ahmet Bey’in memuriyeti sebebiyle aile, birçok memleket dolaşır. İsmet Özel, ilkokula 1950 yılında Kastamonu Abdülhak Hamit İlkokulu’nda başlar. Özel, ortaokulu ve lise birinci sınıfı Çankırı Lisesi’nde okur. Bu şehirde dört yıl kalan aile, daha sonra Ankara’ya taşınır ve Özel, lise öğrenimine ikinci sınıftan itibaren Ankara Gazi Lisesi’nde devam eder. Liseyi bitirdikten sonra 1962 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kaydolan Özel, siyasi aktiviteleri dolayısıyla 1966 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden ayrılır. 1967 yılının Ekim ayında askerliğe başlayan Özel; Sivas, Konya, Elazığ ve Muş’ta toplam yirmi dört ay askerlik yapar. Daha sonra çalışmak için önce İstanbul’a daha sonra Ankara’ya gider. 1970’te Ataol Behramoğlu, Özkan Mert ve Süreyya Berfe ile birlikte “Halkın Dostları” dergisini kurar ve yönetir. 1972 yılının sonunda Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı’nda okumaya başlayan İsmet Özel, Ticaret Bakanlığında da çalışmaya başlar. 1977 yılında üniversiteden mezun olan Özel, Yeni Devir gazetesinde, “Konuşmak” adını verdiği sütunda günlük fıkralar yazar. 1981 yılında, YÖK kurulduktan sonra adı Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı olarak değiştirilecek olan Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Konservatuarı’nda Fransızca okutmanı olarak çalışmaya başlar. Millî Gazete, Yeni Şafak gazeteleri ile Gerçek Hayat dergisinde yazarlık yapar. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndaki Fransızca okutmanlığından 1998 yılında emekliye ayrılır. İsmet Özel, aynı yıl Bilgi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak şiir ve şiir teorisi üzerine dersler verir. 2003’te süreli yayınlardaki yazı faaliyetlerini noktalar. 2007 yılında İstiklâl Marşı Derneği’ni kurar ve 2016’ya kadar başkanlığını, daha sonra da fahri başkanlığını sürdürür. 1985 yılında “Taşları Yemek Yasak” adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Deneme Ödülü’ne, 1991 yılında “XII. Dünya Şairler Kongresi”nce verilen Uluslararası Yunus Emre Ödülü’ne, 1996’da Şilili şair Gabriela Mistral’ın Nobel Edebiyat Ödülü’nü alışı sebebiyle her yıl bir ülkeden bir şaire verilen Gabriela Mistral Nişanı’na ve son olarak 2005 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görülür. İsmet Özel’in ilk neşredilen eseri, ilkokul üçüncü sınıfta okurken Ankara’da yayımlanmakta olan bir ilkokul gazetesine kendi gayretleriyle gönderdiği “Kış” isimli şiiridir. 1962 yılından itibaren şiirlerini yayımlamaya başlayan Özel’in ilk şiir kitabı “Geceleyin Bir Koşu” 1966 yılında yayımlanır. 1980 yılında şair, poetik görüşlerini barındıran “Şiir Okuma Kılavuzu”nu kaleme alır. 1987 yılında yayımladığı “Erbain” isimli şiir kitabında, o güne kadar olan şiirlerini bir araya getirir. Daha sonra 2000 yılında “Bir Yusuf Masalı”, 2005 yılında “Of Not Being A Jew” kitabının ilk hâline imza atar. Temmuz 2013 yılında yayımladığı yazıda şiiri bıraktığını, kalan tüm uğraşısını daha önce müsvedde hâliyle yayımladığını açıkladığı “Bir Yusuf Masalı” kitabına hasredeceğini açıklar. Prof. Dr. İbrahim Tüzer, İsmet Özel’in şiirlerine dair şöyle der: “Modern dünyada yaşayan insanın ontik çıkmazını konu ederek şiir evreninin sınırlarını genişleten Özel, imge yoğunluğu ile kaleme aldığı şiirlerinin yanı başına, özellikle “Evet İsyan” kitabıyla başlayıp ve “Cinayetler Kitabı”yla devam eden süreçte, insanı merkez alan ve hayatı daha fazla ‘dokunulur kılmak’ için yazılan şiirleri ekledi. İsmet Özel’in modern Türk şiirine olan katkısı da bu noktada belirdi. İkinci Yeni Şiiri’nin 1950’li yılların ortalarından 1960 yılının başına kadar hayat karşısındaki etkin tavrına şair, insanı bulunduğu yerden başka bir yere -şiirin yapısını zedelemeden- çağırarak, önemli kazanımlar ilave etti. Özel, imajinatif söyleyişin yoğunlukla öne çıktığı şiirlerinde bile toplumun uzağına düşen bir şiirden kaçınarak insanın ontolojik boyutunu, kullanmış olduğu kelimelerin ritmini azaltmadan şiirin bütünü içerisinde işlemeyi başardı.”