100 Yılın 100 Eseri

Yahya Kemal; Eve Dönen Adam

1985

Bizi geçmişe bağlayan onun güzellikleridir.
Geçmişimizin ancak bir kısmıyla düşünebilmekte fakat bütün geçmişimizle arzulamaktayız..
Medeniyet her şeyden evvel bir zihniyet meselesidir.
Ev, ancak içinde yaşayanlarla evdir.
Her yeni fikir, varlığını kabul ettirebilmek için eskiyle hesaplaşmak zorundadır.
Her hayal gibi bu hayali de savaş ve onun ardından gelen felaketler unutturmuştur.
Ancak Yahya Kemal’in “ev” hasreti bitmez.
Öz evinde, vatanda, hep kaçmaya çalıştığı muhacirlik duyguları içinde “evsiz” ve yalnız bir adam olarak ölür. Ve ancak ölünce yerleşir.
O, kaçış kapıları arayan insan değil, “eve dönen adamdır”.

Beşir Ayvazoğlu

1953

Asıl ismi “Beşir Ayvaz” olan Beşir Ayvazoğlu, 11 Şubat 1953’te Sivas’ın Zara ilçesinde doğar. Sivas’ta ilk ve orta öğreniminin ardından 1975’te Bursa Eğitim Enstitüsü edebiyat bölümünü tamamlayan Ayvazoğlu, çeşitli liselerde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yapar. TRT’de uzman olarak çalışır. Lise yıllarında yerel gazetelerde amatör olarak yürüttüğü gazetecilik mesleğine “Hergün”, “Tercüman”, “Türkiye”, “Yeni Ufuk” gazetelerinde devam eder. 1985-1991 yılları arasında Tercüman gazetesinin kültür-sanat yönetmenliği yapar. “Yeni Ufuk” gazetesinde ise genel yönetmen olarak çalışır. “Dergâh”, “Kubbealtı Akademi”, “Hareket”, “Hisar”, “İzlenim”, “Türk Edebiyatı”, “Türkiye Günlüğü”, “Yeni Türkiye” gibi dergilerde birçok deneme ve makale yayımlayan Ayvazoğlu, ADTYK Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Şehir Tiyatroları repertuvar kurulu, TDV İslam Ansiklopedisi Türk Dili ve Edebiyatı danışma ve redaksiyon kurulu üyeliklerinde bulunur. Ayrıca CNN Türk’te Hilmi Yavuz’la birlikte iki yıl “Gökkubbemiz” adlı kültür programını hazırlar. Kasım 2001 ile Temmuz 2005 tarihleri arasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyesi olarak görev yapar. TRT 2’de “Bir Tepeden” adlı bir kültür programı hazırlayan yazar, bir dönem “Türk Edebiyatı Dergisi”nin genel yayın yönetmenliğini yürütür. Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM, Çocuk Vakfı ve Sezer Tansuğ Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında yer alan Ayvazoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin de üyesidir. Şiir, deneme, araştırma, inceleme ve biyografi alanında yayımlanmış çok sayıda kitabı bulunmaktadır. Beşir Ayvazoğlu’nun kitapları: Ömrüm Benim Bir Ateşti: Ahmet Haşim’in Hayatı Sanatı Estetiği Dramı (2006), Büyük Ağa Tarık Buğra (2006), Bozgunda Fetih Rüyası (2006), Kuğunun Son Şarkısı (2006), Güller Kitabı (2006), 1924: Bir Fotoğrafın Uzun Hikâyesi (2006), Defterimde Kırk Suret (2007), Ney’in Sırrı (2007), Florinalı Nâzım (2007), Peyami: Hayatı Sanatı Felsefesi Dramı (2008), Siretler ve Suretler (2008), Alatav’dan Şardağı’na (2008), Yahya Kemal Eve Dönen Adam (2008), Tanrıdağı’ndan Hıra Dağı’na (2009), Divanyolu (2010), Malik Aksel: Evimizin Ressamı (2011), Kahveniz Nasıl Olsun? (2011), Geceleyin Dersaadet (2013). Beşir Ayvazoğlu, 1982’de yayımlanan “Aşk Estetiği” adlı ilk eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği’nin fikir dalında Yılın Yazarı Ödülü’ne; 1986’da “Muradiye Ölüm ve Gül” adlı belgesel metniyle TMKV Türk Millî Kültürüne Hizmet Ödülü’ne; 1992’de “Güller Kitabı” adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği inceleme Dalında Yılın Yazarı Ödülü’ne; 1998’de “Yahya Kemal; Eve Dönen Adam” adlı eseriyle Avrasya-Bir Vakfı Ödülü’ne; 1999’da Kombassan Vakfı tarafından Mevlana Edebiyat Büyük Ödülü’ne; 2013’te “Ateş Denizi” adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından roman dalında TYB Ödülü’ne layık görülür. Doğan Hızlan, Ayvazoğlu hakkında, “Onun kitaplarını okuduktan sonra, o yazarlara, şairlere daha prizmatik, daha çokgen baktığımı söyleyebilirim. Başarılı biyografileri ile edebiyatçıları yalnız onu bilenlere değil, az tanıyan ya da hiç tanımayan kuşaklara da sevdirmiştir. Çünkü biyografi türü, yalnızca belgelerin, bilgilerin toplamı değildir. Beşir Ayvazoğlu’nun yer yer roman akışını hissettiren üslubu, okunurluk oranını artırmaktadır. Beşir Ayvazoğlu, biyografiyi yazarken, bir kişinin hayat akışının dar ekseninde dolanıp durmaz. Dönemini, dostluklarını, düşmanlıklarını, kalem tartışmalarını, acılarını, mutluluklarını, toplumsal konumunu da yazar,” der.