100 Yılın 100 Eseri

Füruzan Parasız Yatılı

1971

Aklı savunuyoruz, ama güzellikten yanayız.
Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler.
İhtiyarlar, torunların yemediği, oyuna dalıp gidince “sonra yeriz” diye bıraktıkları herşeyi yiyorlardı. Arada takma dişleri yerinden oynatıp yiyecek kalıntıları çıkarıyorlardı.
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.
Analar yalan söylemez. Söylese de iyilik için, dirlik içindir…
Buradan daha güzel yer olamaz. Ama insan eriyle geçimli olmadı mı her yer zindandır ona. Erkektir her şer. Kadın işi nedir ki.
İnsanın çilelisi.
“Bazı şeyler var ki, insanın anlaması hakikaten mümkün değil.”
Gidiyor musunuz? Güle güle. Kapıyı iyice kapayın. Sizden iyice üşüdüm…
İnsan ömrü bir rüya göz açıp kapayıncaya kadar bitiveriyor.
Çok acı çeken biri vardı, şehrin tüm pazartesileri ona kapalıydı ve diğer günleri de

Füruzan

1932

Asıl adı Feruze Çerçi olan Füruzan, 29 Ekim 1935’te İstanbul’da doğar. Babasını küçük yaşta kaybeden Füruzan, ilkokulu Yalova ve İstanbul’un değişik okullarında tamamlar. Füruzan, ailesinin kısıtlı ekonomik imkânları nedeniyle ortaokula gidemez. 1950’li yıllarda tiyatrocu olmaya karar vererek bir süre “Küçük Sahne”de bulunan Füruzan’ın ilk öyküsü “Olumsuz Hikâye”, 1956’da “Seçilmiş Hikâyeler Dergisi”nde yayımlanır. 1956’dan 1958’e dek öyküleri “Türk Dili”, “Yenilik” ve “Pazar Postası”nda yayımlanır. 4 Temmuz 1958’de karikatürist Turhan Selçuk ile evlenen Füruzan, ilk kitabı “Parasız Yatılı” ile 1972 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanır. Bu ödülü kazanan ilk kadın yazar unvanını alan Füruzan, “Kuşatma” (1971) ve “Benim Sinemalarım” (1973) adlı öykü kitaplarına imza atar. 1974’te ilk romanı “Kırk Yedi’liler”i yayımlayan Füruzan, 1975’te Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü alır. Behçet Necatigil, roman hakkında, “Kırk Yedi’liler, yazıldığı günlere yakın Türkiye’nin toplumsal otopsisini yapıyor. Bir yandan bir ailenin tarihçesini sergiliyor, bir yandan da 1968’de üniversite reformu dilekleriyle başlayıp siyasal isteklere dönüşen öğrenci eylemlerini yorumluyor,” der. 1988-1989 arasında senaryolaştırdığı ve 1990’da Gülsüm Karamustafa ile birlikte yönetmenliğini yaptığı “Benim Sinemalarım” 1990’da Cannes Film Festivali’nin “Eleştirmenlerin 7 Günü” ve “Altın Kamera” bölümlerinden çağrılır, orada 158 film arasından seçilen sekiz filmden biri olarak gösterime girer. 1991 İran Fecr Film Festivali’nde uluslararası jüriden En İyi İlk Film Ödülü’nü, 1991 Tokyo Film Festivali’nde ise En İyi On Asya Filmi’nden biri seçilir. “Parasız Yatılı” adlı eseri sinemaya uyarlanır. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun önerisiyle “Kış Gelmeden” öyküsünü 1997’de oyunlaştırır. “Ah Güzel İstanbul”, Ömer Kavur tarafından filme alınır (1981). Füruzan, “Redife’ye Güzelleme” öyküsünü yeniden oyun olarak yazar. Füruzan, 1975 yılında Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) adlı bir sanatçı programı kapsamında davet edildiği Berlin’de bir yıl kalarak işçiler ve sanatçılarla röportajlar yapar. Öyküleri Fransızca, İspanyolca, Farsça, İtalyanca, Japonca, İngilizce, Rusça, Bulgarca, Boşnakça gibi dillere çevrilen Füruzan, 2023’te “Akim Sevgilim” adlı öykü kitabına imza atar. Mehmet Doğan, “Parasız Yatılı” hakkında, “Ece Ayhan’ın dediği gibi, ‘bir tür hikâyeye saygınlık kazandırmıştır’ bu kitap. Gerçeği olduğu gibi vermek söz konusu değildir. Aslolan, gerçekleri, onları aklıyla, yüreğiyle bilinçli olarak tanıyan, onların içinde yaşamış, onlardan bir parça olmuş olan kişi ya da kişilerin gözüyle vermektir,” der. Necip Tosun ise, “Bakış açısı tutarlılığı, serinkanlı anlatım ve abartısız duygu aktarımıyla Türk öykücülüğünde belli bir düzeyi yakalayan Füruzan’ın öykülerini tanımlayan üç özellik öne çıkar: İnsani derinlik, dönemsel tanıklık/değişim ve yoksul ailelerin var olma serüveni. Olaylara, durumlara, öfkeyle değil; içtenlikle, iyimser bir bakış açısıyla yaklaşır; sevgiyi öyküsünün öznesi yapar. Kahramanlarını, derinlikle; onları var eden toplumsal koşullar, kişilik özellikleri ve birikimleri çerçevesinde ele alır,” der.