100 Yılın 100 Eseri

İshak

1959

İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine onu durdurmadan kalemini uydurandır.

O hiç sorulamayan soru sanki kavun çekirdeğiymiş gibi belirli, somut, geldi Gazel’e.

Kediye döndü. Umutsuz, ama merakla sordu: “Baban da kedi miydi senin?”

Öylesine uzaktır ki Anadolu kimi aydınlarımıza, onlara Avrupa tadı verir.

Hepimiz aşklar, dostluklar, yiğitlikler, kavgalar tanıdık.
“Hepimiz zarardayız,” dedi. “Nasıl olur?” dedi biri, “muhakkak biri kârlıdır.”

Biliyorum, bana huzur veren şey, seni sadece rahatsız edecektir. Sen bana deli diye bak.
Her şey çözülür.

Hızlanan bir trene yetişmek isteyen ama yetişeceğine kimsenin inanmadığı biri
gibiydim.

Onat Kurtlar

1936-1995

1936’da babası Ali Rıza Bey’in hâkim olarak görevli bulunduğu Antalya’nın Alanya ilçesinde doğar Onat Kutlar. Babasının görevinden istifa etmesiyle ailesiyle Gaziantep’e dönen Kutlar, ilk ve orta öğrenimini Gaziantep’te tamamlar. 1953’te okumaya hak kazandığı Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’ndeki öğrenimine devam etmeyen Kutlar, hemen arkasından başladığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini de tamamlamaz. Onat Kutlar, ilk şiir ve hikâyelerini ilkokul yıllarında yazmaya başlamıştır. İlk şiiri 1950’de “Küçük Dergi”de, ilk öyküsü “Volan Kayışı” da “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde 1955’te yayımlar. 1959 yılında yayımlanan “İshak” ile 1960 yılında Türk Dil Kurumu Ödülü’nü kazanır. Fethi Naci’ye göre İshak, dünya edebiyatında büyülü gerçekçilik akımının ilk örneklerinden biri olarak değerlendirilmelidir. 1961’de felsefe öğrenimi görmek üzere Paris’e giden Kutlar, sinema ile ilgilenmeye başlar. 1962’de Türkiye’ye dönen Kutlar, “Doğan Kardeş” dergisinde yazı işleri müdürlüğü yapar (1963- 1965). İstanbul’da “Sinematek”i kuran Kutlar, senaryolar yazar. Bunlar; bir Ömer Kavur filmi olan “Yusuf ile Kenan” (1978), Necati Haksun’un “Kutsal Ceza” romanından uyarlanan, Ali Özgentürk ile birlikte yazdığı “Hazal” (1979), Zeyyat Selimoğlu’nun “Deprem” öyküsünden hareketle Ayşe Şasa ile birlikte yazdığı “Delikan” (1980), “Kurban Olurum” (1980), Ferit Edgü’nün “O” isimli romanından Erden Kıral ile birlikte uyarladığı “Hakkâri’de Bir Mevsim”dir (1981). İstanbul Film Festivali Düzenleme Kurulu’nda ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı İcra Kurulu’nda görev yapan Kutlar, 1994 yılında Fransız Hükümetince verilen L’ordre des Arts et des Lettres Ödülü’yle onurlandırılır. 1981’de ilk şiir kitabı “Peralı Bir Aşk İçin Divan”ı yayımlar. Farklı dergilerde kaleme aldığı denemelerini bu kez “Bahar İsyancıdır” isimli kitabında toplar, eser 1986’da basılır. Onat Kutlar, 30 Aralık 1994’te terör örgütü PKK tarafından İstanbul’daki The Marmara otelinin pastanesine konulan bombanın patlaması sonucu ağır yaralanır. Kaldırıldığı hastanede 11 Ocak 1995’te yaşamını yitiren sanatçı, Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilir. Onat Kutlar’ın “İshak”tan sonraki ikinci ve son öykü kitabı “Sakarmeke”, ölümünden çok sonra, 2009’da kitaplaşır. Necip Tosun, “Göstererek anlatmayı hedefleyen Kutlar, öykülerinde peş peşe fotoğraflar, görüntüler, tasvirler sıralar. Tıpkı bir slayt gösterisi gibi, film gibi, görüntüler akar, akar. Kamera, objektif, kahramanın, çevrenin, mekânın üzerinden gider gelir. Bol bol resimler çizilir, fotoğraflar aktarılır. Daha çok yapılan eylem, onun arkasındaki mekân resmedilir. Görüntüsel anlatım daha çok imgeseldir ve bol bol soyut anlatımlara başvurulur. Öykülerde, halıların nakışına, sokakların kokusuna, insanların rüyalarına bakılırken dille hayat resmedilmeye çalışılır,” der. Selim İleri ise şöyle der: “Öykülerdeki tutumuyla Onat Kutlar’ın masal-şiir gibi başka yazınsal türlerden başarılı bir biçimde yararlandığını görebiliriz. Zaman zaman donuk, zaman zaman aşırı coşkulu bir söyleyiş, boyuna özle biçimin uyumunu arar. Düş yordamının, düşten kaynaklanan bir bakışın İshak’a zenginlikler getirdiğini söylemeli.”