100 Yılın 100 Eseri

Yılanların Öcü

1959

İnsan evlat acısını, yılan kuyruk acısını unutamaz dünyada!

Her şeyin bir çözümü bulunur. Yeter ki, kalbine korkuyu uğratma!

İçinde çöreklenen bir acı var. On gün ağlasa bitmeyecek. Acısı içinden çıkıp gitmeyecek.

Gönlüm baharını alamadı. Günler geçip gidiyor. Gençlik gidiyor. Dünya gidiyor.

Gelimli gidimli dünya, ahir son ucu ölümlü dünya!

Talihsizliği acılı bir çörek gibi oturup durur içinin derinliğinde.

İnsanın belinden borç kalkınca, sırtından bir yıllık kirli giysi çıkmış gibi oluyor. Cümlenin
borcu kalksın, amin! Varsa seninki de kalksın!

Dünyada herkesin vardır bir gönlünün yanıp tutuştuğu, yanıp tutuşup alamadığı, varamadığı..

Korkulu düş görmektense, uyanık yatmak en iyisidir

Fakir Baykurt

1929-1999

Asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt, 1929 yılında Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de doğar. 1936’da ilkokula başlayan Fakir Baykurt, babasının ölümü üzerine eğitimine ara vermek zorunda kalır. İlköğretimden mezun olduktan sonra Köy Enstitüsü’nde okumak için Gönen’e gider. 1948’de enstitüden mezun olan yazar, Kavacık’ta öğretmenliğe başlar. 1951’de Muzaffer Hanım’la evlenen Baykurt, Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun olur. Anadolu’da farklı yerlerde öğretmenlik yapan Baykurt, yine öğretmenlik için Almanya’ya gider. Uzun yıllar Almanya’da yaşayan Baykurt, 11 Ekim 1999’da pankreas kanserine yenik düşerek hayatını kaybeder ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilir. Yazma serüvenine ilkokul öğrencisiyken hece şiirleri yazarak başlayan Fakir Baykurt’u, Gönen Köy Enstitüsü’ndeki öğretmenleri şiir yazmaya teşvik eder. 1945’te “Türk’e Doğru” dergisinde “Fesleğen Kokuluma” adlı ilk şiiri çıkan Baykurt, diğer edebî türlere de yönelir. Şiir çalışmalarından sonra köy notları yazmaya başlar. Bu notlar, hikâye ve romana geçişinin bir hazırlık safhasıdır. Baykurt’un ilk kitabı öykü türündeki “Çilli” 1955’de basılır. “Yılanların Öcü” Fakir Baykurt’un ilk romanıdır. Dil bakımından tamamen köy ağzından yazılmış, karakterler de gerçek hayattaki gibi seçilmiştir. Halk deyişlerinin, inanışlarının romanda büyük bir payı vardır. Devam romanı olan “Irazca’nın Dirliği” ve “Kara Ahmet Destanı” ile birlikte Fakir Baykurt üçlemesi olarak anılır. “Yılanların Öcü” ilk olarak 1962 senesinde Metin Erksan tarafından sinemaya uyarlanır. Kitabın ikinci kez sinemaya aktarımı 1985 senesinde Şerif Gören yönetmenliğinde gerçekleştirilir. Roman, 2014 senesinde televizyon dizisine de uyarlanır ve dizinin senaryosunu Makbule Kosif ve Eda Tezcan üstlenir. Elliden fazla esere imza atan Baykurt’un kendisi ve eserleri pek çok ödüle layık görülür: 1958’de Yunus Nadi Roman Ödülü, “Yılanların Öcü”ne; 1970 TRT Sanat Ödülü, “Tırpan” romanına; 1971 TRT Sanat Ödülü, “Sınırdaki Ölü” öyküsüne; 1972 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, “Tırpan” romanına; 1974 Sait Faik Hikâye Armağanı, “Can Parası” öyküsüne; 1978 Orhan Kemal Roman Armağanı, “Kara Ahmet Destanı” romanına; 1979 Tiyatro 79 dergisi tarafından Yılın Oyunu Ödülü, “Sakarca” oyununa; 1980 Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, “Tırpan” romanı uyarlamasına; 1984 Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü, “Barış Çöreği” öyküsüne; 1985 Alman Endüstri Birliği (BDI) Yazın Ödülü, “Gece Vardiyası” öyküsüne; 1997 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü, “Yarım Ekmek” romanına ve 1998 Sedat Simavi Roman Ödülü, “Yarım Ekmek” romanına verilirken kendisi de 1998 Yaşam Radyosu Ustalara Saygı Onur Ödülüne ve 1999 Pir Sultan Abdal Derneği Ödülüne lâyık görüldü. Erol Çankaya, “Baykurt, gerek yapıtlarının oluşturduğu nicel birikim ve gerekse ulaştığı nitel düzeyin aynı akım içinde yer almış olan Enstitü çıkışlı yazarların ulaştığı düzeyden üstün olması gibi nedenlerle daha sonra bu akımın simge adı olacak, adeta temsilciliğini üstlenecektir,” der